Evliliği kurtarmak için yapılması gereken 5 şey
Boşanma ile sonuçlanan çoğu ilişki kurtarılabilir niteliktedir. Kadın ve erkeğin biraz farklı düşünmesi,bazı adımları cesaretle atması, bitmek üzere olan bir evliliğin yeniden mutlu bir ilişkiye dönüşmesi için yeterli olabilir.
Bu yazımda evliliği bitme noktasına gelmiş 14 çiftin uyguladığı ve mutluluğu yeniden yakaladığı yöntemleri sizlerle paylaşacağım. Bu yöntemleri ve uygulamaları açıklamadan önce bilmeniz gereken iki önemli şey var: Eğer bunlar olmaz ise aşağıdaki tavsiye ve yöntemler bir işe yaramaz. Nedir bu iki önemli şey?
- İki tarafında (karı /kocanın) evliliği kurtarmaya istekli olması.
- Adımları cesaretle atıp ,olası başarısızlık durumunda hemen vazgeçilmemesi.
Çiftlerin boşanma kararı almadan önce denemesi gereken 5 şey
1- Sizi bir arada tutan şeylere odaklanın
Bir evlilik veya ilişkide partnerimizi her zaman mantıklı nedenlerle seçmeyiz. Örneğin bazı insanlar kendini zorlayan,hayata bakış açısını değiştiren birisine aşık olurken,bazıları mevcut hayatına karışmayan birisine aşık olup evlenebilir. Bu tercihler bizim o anki mevcut gelişim düzeyimizle ilgilidir. Ancak İnsan gelişir…Geliştikçe istekleri ve hayatı farklılaşır. Evliliğin başlarında bir erkeğin hakimiyetine teslim olmayı tercih eden kadın, yaşı ilerledikçe, iş ve sosyal yaşamı geliştikçe bu sığınmışlık temelli ilişkiden bunalabilir.
İşte tam bu noktada kadın, eşini suçlayıp evliliği bitirmeyi seçmek yerine , ilişkinin yaşadığı evrime ayak uydurmaya çalışmalı…Kocası da bu değişime nasıl ayak uydurabileceğinin yollarını aramalıdır.
Değişime birlikte ayak uydurmanın tek koşulu ise,sizi bir arada tutan olumlu şeylere odaklanıp bu temel üzerinden ilerlemektir. Özetle; Eşinizin ve ilişkinizin kusuru olmayan değişimleri boşanma nedeni olarak görmeyin. Değişimi anlamaya ve değişime adapte olmaya gayret edin.
2- ‘’Biz’’ değil ‘’Ben ‘’ demeyi öğrenin
‘’Evliliği bitmek üzere olan bir çifte hiç bireysel olun tavsiyesi verilir mi? ‘’ Sorusu aklınıza gelmiş ve şaşırmış olabilirsiniz. Hemen cevaplayayım; Evet verilir! Çünkü sanıldığının aksine,birey olmak bencil olmak değildir. Ne demek istediğimi kısaca açıklayayım; Evlenildiği andan itibaren birlikte hareket etme gerekliliği bir tür edinilmiş çaresizliktir…Kadın ve erkek, bir aile olmak adına birey olmaktan vazgeçer ve kendi kimliklerini unutup,’’biz’’ kimliğine geçerler ve sorunlar bu noktadan itibaren birikmeye başlar.. Sorunlar birikir, birikir ve ya bir öfke krizinde patlama yaşanır ya da hiç dile getirilmeden evlilik noktalanır.
Oysa bireysel duruş olmadan sergilenen ‘’biz bir aileyiz’’ yaklaşımı bir tür kişilikten tavizdir. İlişkinizin analizini yapın. Evliliği devam ettirmek adına kendinizden ne kadar taviz verdiğinizi masaya yatırın. Bu noktada bireysel duruşunuzu artırın. kendinizi daha çok ifade etmenizi sağlayacak aksiyonlar alın. Birey olunmadan oluşturulmaya çalışılan aile veya toplum kalite anlamında niteliksizdir.
3- Geçmişinizin ilişkinize etkilerini analiz edin
Her birimiz farklı aile ve çevrelerde farklı değerlerle yetiştiriliyoruz…Yetiştirilme tarzımız ve çevremiz kişilik oluşumumuzda en belirleyici faktörler. Örneğin;Baskıcı,kısıtlayan bir ailede yetişen bir çocuğun evliliğinde mükemmeliyetçi veya aşırı kuralcı olması büyük olasılıktır.
Eğer sizi boşanmaya kadar götüren sorunların kaynağı geçmişin olumsuz izleri ise, çok basit bir nedenden dolayı evliliğiniz bitiyor diyebilirim…Çünkü, Sağlıklı bir yüzleşme, ve ardından atılacak birkaç basit adım, belki de evliliği kurtarabilir.
4- Samimiyet derecenizi ölçün
Diğer birkaç yazımda ele aldığım üzere, biten ilişkilerin büyük kısmında esas neden iletişimsizliktir. İletişimsizliğin esas nedeni ise samimiyetsiz,yüzeysel yaklaşımdır. Özellikle çağımızın hızlı tüketimi teşvik eden vahşi yaşam tarzı ilişkileride hızla tüketmemizi körüklemektedir. Derinleşmeyen,kafa yormayan, sorgulamayan insanlar doğal olarak samimi bir yaklaşım sergilemezler. Bu konuda kendinizi suçlu hissetmeyin.Çünkü, televizyon, internet, sosyal medya söz birliği etmişçesine yüzeysel yaşam tarzını dayatmakta…Hızlı tüketen ama kronik mutsuz insanlar olmamızı istemekteler.
İşte bu noktada duruş sergilemek gerek! Bir insanı veya bir şeyi tüketerek sağlanan geçici mutluluğun aslında çözümsüzlük olduğunu idrak edersek, samimi ve üretmeye odaklı ilişkiler kurup ,sağlıklı iletişimle sorunları çözebiliriz.
5- Tek taraflı barış ilan edin
Geldik boşanmadan önce denenmesi gereken en zor adıma…Aslında bir tür Mevlana yaklaşımı tavsiye ediyorum bu adımda sizlere. Tek taraflı olarak eşinize ve hayata barış ilan edin, pozitif ve yapıcı yaklaşım sergileyin. Bu adımı uygulamak kolay değil…Olgunluk ve özveri istiyor.
Lakin, bu adımı atmanız eşiniz de belirli bir olgunluğa ( istemese dahi ) çekecektir. Kötüyü kötüyle terbiye edemezsiniz…Sorunların çözümünde yapıcı olmak,suçlayıcı ve yargılayıcı yaklaşmamak, dinlemek ve anlamaya çalışmak en önemli barış adımlarıdır.
Mahatma Gandi’nin çok sevdiğim bir sözü ile yazımı bitirmek isterim; ‘’ Her birimiz görmek istediğimiz değişim olmalıyız.’’