Arkadaş kıskançlığı ile baş etmenin yolları
Sanırım kendimize bile itiraf etmekte zorlandığımız duyguların başında arkadaş kıskançlığı gelir…Okul arkadaşı,iş arkadaşı ,kanka gibi hayatımızın her alanında olan arkadaşlarımızı hem seviyor hem de kıskanıyoruz.
Gıpta etmek,rol-model almak gibi olumlu hislerin bir adım ilerisi olan kıskançlık hem kendimizi yiyip bitirmemize neden oluyor hem de kurduğumuz arkadaşlıklara zarar veriyor.
Bu yazımda arkadaş kıskançlığının nedenlerini ele alıp,arkadaş kıskançlığını aşmanın yollarını açıklayacağım.
Arkadaş kıskançlığı nedir,nasıl aşılır ?
Her bireyin kendine has özellikleri olduğunu anlamalı ve kabul etmelisiniz
Okulda sizde yüksek not alan veya iş yerinde sizden daha önce kariyer yapan bir arkadaşı kıskanıp negatif düşüncelerle dolmak size ne kazandıracak? Bu hasetlik ve çekememezlik sizin mevcut durumunuzu değiştirecek mi?
Kıskançlıktan çatladığınız anlarda bu iki soruyu kendinize sorun ve cevaplarınızı verin.Anlamamız ve kabul etmemiz gerçek şu; Aynı ortamda,aynı işi yapan,aynı hedefe koşan insanlar bile birbirlerinden farklıdırlar. Başkalarının başarısını kıskanmak yerine o enerjiyi kendinizi geliştirmek için harcamanızı tavsiye ederim.
Özgüveninizi ve benlik saygınızı artırmanın yollarını bulun
Kabul etsek de etmesek de ,kıskançlık hissinin esas nedenleri özgüven ve öz saygı eksikliğidir. Örneğin, çok güzel olduğu için arkadaşını kıskanana bir kız ,aslında kendini yeterince güzel bulmuyordur.
Gözden kaçırdığımız nokta ise şu; Kıskançlık kendimizi zayıf olduğumuz alanda geliştirmemizi engelliyor…Arkadaşımızı kıskandığımız konuda gelişmedikçe kıskanacak yeni insanlar ve yeni konular buluyoruz. Yani tam bir kısır döngü…
Kendinize güveninizi artıracak hobiler,ilgi alanları bulun. Eksik ve geride olduğunuzu hissettiğiniz konularda eğitimler alın,kitap okuyun. Bilginiz ve pratiğiniz arttıkça özgüveniniz ve öz saygınız artar, kendinizdeki başarma potansiyelini açığa çıkarırsınız.
İlgili yazı: Aşağılık kompleksi belirtileri ve baş etmenin yolları
Arkadaşınızın başarısını kıskançlık ögesi olarak değil, rol-model olarak görün
Diyelim en yakın arkadaşınızla 3 ay içerisinde 5 ‘er kilo vermek için karar aldınız ve arkadaşınız bu hedefi yakaladı…,Siz ise 1 gram dahi vermediniz…Şimdi bu örnek vakaya kıskançlıkla bakarsanız, bırakın kilo vermeyi, stresten daha çok yiyip kilo almanız bile mümkün!
Oysa onun bu başarısını azmin ve iradenin bir başarısı olarak görüp,onun tecrübelerinden yararlanırsanız, beş değil 15 kilo bile verebilirsiniz. Başkalarının bir şeyi başarması, o şeyin başarılıp elde edilebileceğinin en büyük kanıtıdır. Konuya hep bu bilimsel olumlama ile yaklaşmanızı tavsiye ederim.
Kıskançlığınızı yönetin, limitlerini net olarak tanımlayın
Yukarıda yer alan tavsiyeler sihirli bir değnek dokunmuşcasına kıskançlık duygusunu ortadan kaldırmayacaktır. Hemen hepimiz istemesek dahi zaman-zaman arkadaş kıskançlığının pençesine düşeriz. Mesela ;Güzel,zeki,başarılı,çılgın,romantik,sevilen,lider gibi pek çok özelliği bir arada taşıyan ‘’aşırı mükemmel’’ bir arkadaşı kıskanmak sanırım çok da abartılacak bir şey değil.
Peki bu kıskançlığın yönetimi nasıl olmalı?
Esas sorun bazen yaşadığımız kıskançlık değil, onun limitlerinin tanımlamamasıdır. Kıskançlık nedeniyle saygısızlık, tartışma ve hakaret, okul,iş ve sosyal büyük sorunlar yaşamanıza neden olur. Hadi bu tür olumsuzlukları geçtim, psikolojik olarak yıpranırsınız!
Ölçülü kıskançlıkta duygularınızı kontrol edebilmelisiniz. Mimikleriniz ve tavırlarınız duygularınızı açığa vurmamalı. Ve en önemlisi; Kıskançlık nedeniyle kesinlikle tartışma ve kavgaya yaşamamalısınız.
Son söz; Kıskanan değil, kıskanılan kadın olmak istiyorsanız kimseyle yarışmayın. Kendinizi geliştirin…En iyiyi kendinize olan saygınızdan dolayı yapmaya çalışın. Hayata bu temelde yaklaşırsanız başarılı, kıskanılan, imrenilen kadın olmanız işten bile değil.