Çalıştığınız firma kurumsal mı , durumsal mı?
Başlığı okuyunca yüzünüzde hafif bir tebessüm oluştu ve ‘’ikiside değil,kurumsal görünen durumsal firmada çalışıyorum.’’diye düşündüyseniz,yalnız değilsiniz J
Gerçekten kurumsal bir firmada çalışan şanslı bir azınlıkta var.Ama maalesef önde gelen çoğu yerli ve uluslararası firma,kurumsal görünen ‘’durumsal firma’’ olma yolunu seçiyor.Peki kurumsal firma ne demek? Farklı bakış açılarına göre farklı tanımları olmakla birlikte,tanımın ana teması birkaç sac ayağından oluşuyor.
Kendi bakış açıma ve öğrendiklerime göre kurumsal firma tanımı;Tutum,eylem ve uygulamaları etik,yasal,adil ve şeffaf olan firmalara kurumsal firma denir.Kurumsallaşmanın ana hedefi,firmayı kimliklendirmek,kişilik sahibi,yaşayan bir organizma yapmaktır.
Neden kurumsal görünen durumsal firmalarda çalışıyoruz? Bu sorunun iç-içe geçmiş bir cevaplar bütünü var.Tanımdan yola çıkarak,bu sorunun cevabını birlikte arayalım;
Yasalara uyum :
Kurumsallaşmanın en sorunsuz alt başlığı;Yasal olmak.Ülkemizde illegal uygulamaları olan orta ve büyük ölçekli firma sayısı az.Diğerlerinin de en büyük yasa dışılığı ya sigortasız işçi çalıştırmak ya da sigorta primlerini ödememek.Dolayısı ile,yasalarauyum,kurumsallaşmanın önünde bir engel teşkil etmiyor.
Etik olmak :
Etiklik çok tartışılan ir konu kurumsallaşma konusunda.Yasal olup etik olmayan pek çok uygulamaya şahit olabiliyoruz.Firmaların iş etiğini ve çalışma etiğini en çok ihlal ettikleri alan ise rekabet.Çoğu kurumsal görünümlü durumsal firma,iç işleyişinde etik yaklaşımlar sergilerken,dışarıyla olan yarışında etik dışı yollara başvurabiliyor.
Adalet ;
Sıra geldi en zorlu iki başlığa;Adalet ve şeffaflık…Etiklik başlığından farklı olarak, adil olmak, firmanın iç işleyişi ile ilgili bir konu. Yani,firmaların çalışanlarına yaklaşımı bu başlık altında sorgulanıyor. Ülkemizde firmalar ne yazık ki adil yaklaşım konusunda sorunlular. Bu durumun en önemli nedenleri;
-Ego
-Taşra kültürünün genetik yansımaları (kayırmacılık,adamcılık,hemşehricilik,duygusallık v.d)
-‘’Tek adam,tek lider’’ anlayışının hakim olduğu doğu toplumunun otokratik yönetim anlayışı.
-Güven sorunu (Daha çok özgüven eksikliğinin karşıya güvensizlik olarak yansıması)
Bu başlıkta ve alttaki şeffaflık başlığında kurumsallaşma sorunu yaşayan firmaların,bu sorunu yaşamalarının esas sorumluları CEO,Yönetim Kurulu üyeleri ve-eğer şahıs şirketi ise-patrondur.
Diğer çalışanların,kurumsallaşma süreçlerine dahil olmak ve kurumsallaşmayı özümseyip iş hayatlarına katmak dışında bir sorumlulukları yoktur.
Şeffaflık :
Uzun yıllar çok uluslu firmalarda yöneticilik yaptım. Beni şaşırtan sayılı konulardan birisidir gizemli yönetim anlayışı…Özellikle;kariyer havuzu süreçleri, maaş dışı kazanımlar ve bonus konuları başta olmak üzere,çoğu alanda anlamsız bir gizemli yönetim anlayışı hakim. Oysa saklı gizli olan çoğu yönetsel konu,eğer iyi yönetilir ise,çalışanların motivasyonu ve yetkinlik gelişimlerinde çok önemli rol oynuyorlar. Örneğin yıllık veya dönemsel bonuslar neden tüm çalışanlarla paylaşılmaz ki? Veya,kariyer havuzunda olan bir adayın gelişim alanları neden sadece o aday veya yöneticiyle paylaşılır? Söyleyin, o aday gelişim alanını firmada yardım alabileceği insanlara deklare etsin ! Gelişimi için yararlanabileceği herkesten yararlansın. Bonus konusuna geline; Çok pirm alan çalışanı ekibin diğer üyeleri de bilsin. Kıskansın,hırs yapsın, motive olsun…Örnekleri çoğaltmak mümkün.Kurumsallaşmada şeffaflık sorunun yaşanmasının ana nedenleri;
-Özgüven eksikliği:İtiraz ve başkaldırı süreçlerinde çatışma yaşamak kaygısı bir tür özgüvensizliktir.
-Donanımsız ve yetersiz yöneticiler:Alanında yetersiz yönetici saklamak eğilimdedir.
-Adil iç işleyişin olmaması:Adaletin olmadığı yerde şeffaflık olmaz.
-Yasal olmayan uygulamalar.
Dört ana başlık altında kurumsallaşma sorununu irdelemeye çalıştım. Aklınıza şu soru gelebilir;’’iyi güzel de,nasıl kurumsal bir firma olunur,o konuda görüşlerin neler?’’
Sorunları yazmak her zaman kolaydır,haklısınız…Kurumsallaşma konusuna gerçekten odaklanırsak,bugünden yarına olacak bir şey değil.Danışmanlık firmalarına hatırı sayılır paralar ödeyerek,’’hadi bizi kurumsal yapın’’ çabaları ise,günü kurtarmak ve araziye uyum sağlamaktan başka anlamlar taşımıyor benim gözümde.Eğer bir firma gerçekten kurumsallaşmak istiyorsa;
-Yönetim Kurulu ve -varsa Patron- bu durumu içselleştirmeli.
-Ego sorunu olan YK üyeleri için ciddi koçluk yapılmalı,iflah olmayacaklar elenmeli.
-Endüstriyel psikoloji ve psikiyatri desteği ile çok kapsamlı bağlılık,şeffalık,liderlik,adalet konularını içeren çalışan anketleri yapılmalı.
-Orta kademe yöneticiler,bu anketler ışığında değerlendirilmeli, kurumsallaşma sorunu yaratan iş yaklaşımındaki orta kademe yöneticilere mentorluk &koçluk yapılmalı, gelişimleri sağlanmalı.
-Geçmiş dönem hataları için kesinlikle özür dilenmeli.
-Tüm bu kurumsallaşma sürecinde Yönetim kurulu, çalışanları motive etmeli, desteklemeli.
Final: Kurumsal firma, yalnızca emlakçı tabelasında gördüğümüz bir kavram değildir… Altını doldurmak için emek harcamak gerek. O emek harcandığında ise, maddi& manevi tüm karşılığı alınır.