Covid-19 ‘un Cinsel Yaşama Etkileri
Koronavirüs ve devamında gelen karantina günleri,çoğu insanın cinsel yaşamında kalıcı izler bıraktı ve bırakmaya devam ediyor…Ancak,insanların pandemiye cinsel reaksiyonu oldukça farklı.
Örneğin,bazı kadın ver erkekler ‘’ Coronavirüs nedeniyle evde kalmaya başladıktan sonra,cinselliğe ilgim aşırı arttı,sürekli sex düşünüyorum.Bu normal mi?’’ diye sorarken,bazıları da;’’Böyle bir ortamda seksin S ‘si bile aklıma gelmiyor.Cinsellikten aşırı soğudum.’’ Türü geri bildirimlerde bulunuyorlar.
Peki hangisi sağlıklı?
Yani,virüs kaynaklı karantina ve kısıtlı özgürlük anlarında cinsel isteğin artması mı normal,yoksa azalması mı?
Esasen bu sorunun genel geçerliliği olan doğru bir cevabı yok…Nedeni ise,herkesin psikolojik yapısının ve olaylara tepkilerinin farklı olması.
İsterseniz,konuyu daha iyi anlayabilmek adına,cinsel arzunun artmasını veya azalmasını tetikleyen teori ve kuramlara bir göz atalım;
Sosyal bilimci Sheldon Solomon ve ekibi tarafından geliştirilen Terör Yönetimi Teorisine göre,insanlar,ölümlü olduklarını ve öleceklerini bildikleri için potansiyel bir kaygı taşırlar.Bu kaygıyla başa çıkmak için de herkes kendine özgü bir yöntemi bilinçsizce uygular.
Koronavirüs nedeniyle her gün haberlerde veya internette ölüm haberleri okuyan insanlarda bu teoriye göre,farklı tepkiler vermekte,stresi ve kaygısını azaltmaya çalışmakta…
Bazıları,izlediği veya okuduğu koronavirüs haberlerinden kaynaklanan ölüm korkusunu aşmak için kendini baskılamakta ve her şeyden kaçınmakta iken,bazıları da kaygıyı azaltmak için evde yapılabilecek eğlenceli şeylere ağırlık vermekte…Kuşkusuz seks de,evde kalmak zorunda olanlar için yapılabilecek kolay ve eğlenceli aktivitelerin başında geliyor.
Özetle,ölüm korkusu kaynaklı kaygıyı yenmek için herkes kendi çözümünü farkında olmaktan uygulamakta…
Büyük porno sitelerinin koronavirüs pandemisinden sonra izlenme oranlarının artması da,bu teorinin savlarını destekleyen bir kanıt.
Bir diğer teoride ‘’Çift Kontrol Cinsel Tepki Modelidir.’’Bu teoriye göre,her insanın cinsel uyarıma bir açılma ve kapanma modeli vardır.Herkes bunu farklı şekilde kullanır.Daha iyi anlaşılması için kabaca şöyle açıklayabiliriz; Sex hayatına dair hepimizin bir gaz pedalı ve bir fren pedalı vardır.
Bazılarımız gaz pedalına sürekli hafif basarak gezeriz.Yani her daim cinsel uyarımla tetiklenmeye açığızdır.Bazılarımız ise sürekli hafif fren pedalına basarak gezeriz.Yani,cinsel tetiklenme ve uyarıma kısmen kapalıyızdır.
Koronavirüs kaynaklı olumsuzlukların cinsellikten soğuttuğu insanların genellikle sürekli ayağı frende olanlar olduğunu söyleyebilir.
Tam tersi olarak,stres ve korku anlarında cinselliğe ilgisi artanlar da,ayağı sürekli gaz pedalına dokunanlar….
Peki hangisi doğru veya hangisi normal?
Aslında her ikisi de doğru,her ikisi de normal…Çünkü;her birimiz karakterimizle,hayatı algılayışımızla,psikolojik durumumuzla kendimize özgü insanlarız.
Önemli olan,hayata ve olaylara bizim gibi bakmayanları da anlayabilmek ve yargılamamak.Örneğin,evli bir çiftsiniz.Sizin aklınıza Koronavirüs’den dolayı sex,cinsellik gelmiyor ama eşinizin cinsel isteğinde gözle görülür bir artış var ve sürekli sex yapmak istiyor…
Yukarıdaki bilgiler ışığında kendinizin ve eşinizin cinsel analizini yaparsanız,orta noktada buluşmanız ve mutlu bir cinsellik yaşamanız daha kolay olabilir.
Sağlıklı bir cinsel yaşam dileklerimle.