Yeni müdürlere 10 öneri
Öncelikle tebrikler! 🙂
Yeni atanan yöneticilerin %50’den fazlası,adaptasyon için koçluk veya mentorluk almıyor.Çoğu şeyi iş başında deneyerek öğreniyorlar.Deneme yanılma ortamlarında,kendi kariyerleri için riskli olabilecek bazı yanlışlar da yapıyorlar. Bu yazı,yeni atanan yöneticiler için özet bir rehber niteliği taşımaktadır.
Yeni atanan Junior veya çaylak yöneticilere 10 tavsiye şu şekilde;
1-Her şeyi bilmeyin
Bir önceki görevinizde gösterdiğiniz üstün performans ve atak yaklaşımınız kariyer yapmanızı sağladı,tamam. Ama bu noktada biraz soluklanmanızda yarar var. Eski görevinizde sizden beklenen yorumlar,konulara bakış açınız v.s yöneticilerinizde heyecan yaratırken, yeni başladığını müdürlük pozisyonunda aynı makamdan şarkılar söylemeniz, yöneticilerinizde aynı etkiyi yapmayacaktır. Unutmayın; siz eski işinizde başarılıydınız ama, terfi ettiniz ve atandığınız işte yenisiniz.
2-Güç gösterisi yapmayın
Hem yöneticiniz, hem de çalışanlarınız biliyor ki,siz çaylak bir müdürsünüz. Eskiden söylenmiş ve herkesin çok iyi bildiği görev, sorumluluk v.b kavramlar, Amerika’nın yeniden keşfinden öte bir anlam taşımayacaktır. Sakin olun. Gücünüzü söyleyerek değil, yaşatarak sergileyin. Böylesi bir güç daha fazla saygınlık uyandıracaktır.
3-Radikal değişiklikler yapmayın
Odanızın yeniden dizaynı,elemanlarınızın görev ve sorumluluk alanları, bölge değişimleri ve diğer bir sürü şey…Radikal değişimlerle başlayacağınız yeni yöneticilik yaşamınız belki enerjik bir etki yaratabilir ama, hakim olmadığınız bir görevde telafisi çok güç hasarlara da neden olabilir. Biraz gözlemleyin,acele etmeyin.
4-Çekingen olmayın
Yukarıda yazdığım üç madde çekingen ve korkak olmanızı teşvik etmiyor. Yanlış anlaşılmasın. Gözlemleyen,analiz eden bir duruşunuz olsun ama, çalışanlarınızda ve yöneticinizde korkak ve tedirgin bir algıda yaratmayın. Gerektiği zaman, gerektiği yerde, gerektiği kadar cesur olun.
5-Yöneticinizle iletişimi kesmeyin
Yeni atandığınız için çok yoğun olacaksınız. Ancak bu yoğunluk müdürünüzle iletişiminizi aksatmasın. Yöneticiniz arayıp sormasa bile, siz onu arayın,gerçekten tıkandığınız noktalarda görüş ve yorum alın. Yeni yönetici olduğunuzu unutmayın. Birinci maddeyi hatırlayın.
6-Superman olmayın
Çiçeği burnunda bir müdür olmanız, elemanlarınızın size bin bir türlü şikayet ve sızlanma ile gelmesine neden olacaktır. Birisinin maaş sorunu, diğerinin terfi sorunu, öbürünün çalışma bölgesi sorunu…Sorunlar bitmez! Unutmayın, sizden önce de bu sorunlar vardı. Kendinizi kabullendirmek için soyunacağınız Süperman rolü kısa sürede altından kalkamayacağınız bir yük haline gelir. Daha da kötüsü,size sızlanan ve sorunu çözülmemiş elemanlarınızla,daha baştan sorunlu bir ilişki başlatmış olursunuz. Herkesi samimi olarak dinleyin, not alın ama yeni yönetici olduğunuzu da unutmayın.
7-Önyargılı başlamayın
Sizden önceki yöneticinin veya müdürünüzün elemanlarınız konusundaki öneri ve telkinleri dinleyin,dikkate alınama,yönetim anlayışınız bu telkin ve öğütler üzerine kurulmasın. Gözlemle aşamasında tüm çalışanlarınızı önyargılarınızdan arınarak izleyin. Unutmayın, adil olmak bir yöneticinin ilk sorumluluğudur.
8-Kendinizi unutmayın
Yağmur gibi yağan işler, eğitimler, oryantasyonlar kendinizi unutmanıza neden olmasın. Yeni müdürsünüz ama ,öncesinde sosyal, eğlenen bir insandınız ve hala da öylesiniz! Ofisten çıkacağınız zamanı belirleyin ,bu zamana sadık kalın. Çalışanlarınız ve yöneticiniz içinde bulunduğunuz duruma anlayış göstereceklerdir. Sonuçta siz kendinizi ne kadar iyi hissederseniz, verimliliğiniz o kadar artacak. Bu koşuşturmada kendinizi ihmal etmeyin.
9-Yardım isteyin
Yeni bir müdürsünüz ve çok şeyi bilmiyorsunuz…Bir şeyleri sormak için bundan daha insani bir neden olabilir mi? İki aylık çalışanınızdan tutun da, genel müdürünüze kadar yardım alabileceğinizi düşündüğünüz herkesten yardım isteyin. Onları öğrenme süreçlerinize dahil edin. Soru sormak sizi komik duruma düşürmez aksine saygınlığınızı artırır.’ ’Bilmiyorum’’ demeyi öğrenin.
10-İç ve dış müşterilere taahhütlerde bulunmayın
Yapacağınız en zorlu müşteri ziyaretlerinde bile, rasyoneli olmayan, emin olmadığınız hiçbir taahhütte bulunmayın. Müşteri bağırır, çağırır ama bir yere gitmez…Aksine, özgüvenli ve yapıcı tutumunuz ilk başta tepki çekse bile,ilerleyen dönemde takdir edilecektir. Söz vermemek, sözü yerine getirememekten daha iyidir.