Zor insanları alt etme yöntemleri
Zor insan aslında geniş bir tanımı temsil etmektedir. Hepimiz için zor insan farklı bir kişiliği temsil edebilir. Genellikle şu tutum ve davranışlardan birini veya birkaçını sergileyen insanlara zor insan denir: Mükemmeliyetçi, pesimist (negatif), eleştiren, yargılayan,kusur arayan, ukala,mutsuz,hiçbir şeyden memnun olmayan, polemik ve demagojiyi seven…
Listeyi daha da uzatmak mümkün ama zor insan tanımının altını genelde bu ifadelerle doldururuz. Hayatımızın bir veya birkaç alanında mutlaka zor insanlar vardır ve olmalıdır da… Her ne kadar üzücü ve tahrip edici olsalar da, hayata bakışımıza ve kişiliğimizin oturmasına yardım eder zor insanlar…
Ancak sürekli zor insanların tacizine maruz kalmak, onlarla gerektiği gibi müzakere ve iletişim kuramamak,bazı psikolojik sorunlara neden olabilir. Bu yazımda, hayatımızda olan zor insanlarla nasıl sağlıklı iletişim kurabiliriz, onları ve kendimizi yıpratmadan nasıl istediğimizi elde edebiliriz sorularının sırlarını yanıtlarını vereceğim.
Zor insanlarla müzakerede başarının sırları
1- Konunun ana fikrinden uzaklaşmayın
Huysuz ve geçimsiz bir insanın en tipik özelliği , tartışmalarında ana konudan uzaklaşıp ajitasyon(duygu sömürüsü) ve demogoji (laf salatası) yapmasıdır. Bu davranışı bilinçli veya bilinçsiz şekilde, tartışmadan galip ayrılan kişi olmak için yapar.
Bu nedenle, fikir ayrılığı yaşadığınız veya tartıştığınız konuyu başka yerlere çekmeye çalıştığını fark ettiğiniz her noktada tartışmayı ana konuya getirin. Bunu yaparken suçlamadan, hakarete etmeden,kendi düşünceleriniz üzerinden ilerleyin. Örneğin;’’ Bu konudaki eleştirilerini de öğrenmek isterim ancak,bu konunun tartıştığımız konudan farklı bir alan olduğunu düşünüyorum. İstersen bu konuyu çözüme kavuşturalım, sonrasında diğer alanlara uygun bir zamanda geçelim.’’ Gibi bir cümle..
2- Tahriklerine kapılmayın
Tartışmalarında sürekli haklı taraf olmak isteyen zor insan ,karşısındakini öfkelendirerek bu amacına ulaşmaya çalışır. Hatta bazıları, aşağılama ve kişiliğe hakaret ederek karşısındakinde duygusal bir çöküntü yaratmaya çalışırlar. Özellikle evlilik hayatında erkeğin (kocanın) eşine uyguladığı en bilinen yöntemdir tahrik ve hakaret.
Tam da bu noktada yapmanız gereken şey,o insanın tuzağına düşmemektir! Tartıştığınız konu haricindeki hiçbir söylemini dikkate almayın. Bunu bilinçli yaptığının farkında olun. Her söylediğine cevap yetiştirmeye çalışmayın. Sakin, soğukkanlı ve ölçülü tavrınızı devam ettirdiğinizde ,o insan bu yöntemin bir işe yaramadığını görüp, bir süre sonra vazgeçecektir.
3- Alternatif çözüm önerileriniz olsun
Her koşulda kendi dediğinin uygulanmasını isteyen zor insanlar, sizin önerdiğiniz çözümün işe yaramadığını kendilerince kanıtladıkları anda ,müthiş bir duygusal ve psikolojik baskı ile konuyu istedikleri zemine oturtmak isterler. En başarılı oldukları zamanlar, karşısındakilerin tüm kozlarını oynadığı ve işe yaramadığı noktadır.
Bu sorunu aşmak için, kendi savunduğunuz fikrin yanında bir de B Planı oluşturun. Bu planda ,onun ve sizin kazançlı olduğunuz konular net olarak bulunsun. Tartışma veya müzakereye kendi görüşünüzü savunarak başlayın. Baktınız ki, ilerleme sağlayamıyorsunuz, alternatif olan B Planını devreye sokun. Bu ikinci plan, sizin uzlaşmacı ve barışçı yanınızı göstermek ve onu ikna etmek için işe yarayabilir. İşe yaramasa bile, onun istediği noktaya gitmemiş olursunuz.
4- Söz kesme tuzağına düşmeyin
Çatışmacı bir tavır sergileyen zor insan, tartışmalarda sürekli karşısındaki insanın sözünü keser. Söz kesme davranışının da psikolojik temeli haklı ve üstün çıkma kaygısıdır. Yukarıdaki tuzaklardan başarı ile çıkıp,karşısında kendinizi ifade etmeye başladıysanız, son hamlesi sizi konuşturmamak ve söylediklerinizi duymamak için sözünüzü kesmek olacaktır.
Bu sorunun üstesinden gelmek için yapmanız gereken iki temel şey var:
- Birincisi; Her ne sebeple olursa olsun, onun sözünü asla kesmeyin! Çenesi yorulana kadar, bitap düşene kadar konuşsun. Her söylediğini sakinliğinizi koruyarak dinleyin. Mutlaka yorulacaktır. Yorulduğu noktada birkaç saniye sessizlik olacaktır. O birkaç saniyede yine konuşmayın, sessizliğin iknada yeri önemlidir. Ardından özgüvenli ve sakin şekilde; ‘’Seni sonuna kadar dinledim,hiç sözünü kesmedim ve söylediklerini gerçekten duydum. Ben de konuya dair görüşlerimi ve bakış açımı paylaşmak istiyorum. Senden ricam,sözümü kesmeden beni dinlemen. Bu şekilde daha sağlıklı iletişim kuracağımız düşünüyorum.’’
- İkinci önemli nokta ise; Bu konuşmanın ardından konuya giriş yaptığınızda ,uyarınıza rağmen sözünüzü kesme olasılığıdır.bHer söz kesme teşebbüsünde yine susun,konuşmayın. Çünkü söylediklerine cevap verirseniz anlatmak istediğiniz şeyden uzaklaşıp, onun istediği polemik ortamına girmiş olursunuz ve kaybedersiniz. Söz kesmeleri kendinizi ifade edemeyecek noktaya geldi ise, kibarca başta yaptığınız uyarıyı tekrar yapıp(söylediklerine cevap vermeden)konuya kaldığınız yerden devam edin.
Zor adam ,zor kadın, zor müdür, zor koca…Kim olduğu fark etmeksizin bu dört tüyoyu onlarla yaşadığınız tartışmalarda uygularsanız zor insanlarla baş etmek için ilk adımı atmış olursunuz.